Posted 10 Mart 2021 by Canberk Hatipoğlu Filmler

Amerikan Rüyası 2 Film Konusu, Yorumu ve İncelemesi

Amerikan Rüyası 2 Film Konusu Yorumu ve İncelemesi yazımızda; Amerikan Rüyası 2 film konusu yorumu, incelemesi, Coming 2 America eleştirisi, Amazon Prime yönetmeni, senaristi, oyuncu kadrosu, yayınlanma tarihi, IMDb puanı, fragmanı gibi soruların cevaplarını bulacaksınız…

1988 yapımı Coming to America filmini izlemeyen veya henüz rastlamayan kişi sayısı çok azdır. İzleyenleri kahkaha tufanına sokan senaryosu, göze ve kulağa hoş gelen başrol karakteriyle hazine değeri taşımaktadır. Üzerinden 30 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen sinema tarihinde “kült” olarak gösterilen yapımlar arasında yerini almaktadır.

Bu filme henüz şans vermediyseniz göz atmanızı tavsiye ederim. Çünkü Amazon geçtiğimiz günlerde, 1988 yapımı ilk filmin devam niteliği taşıdığı ikinci versiyonunu platformda izleyenlere sundu. Böylelikle bizleri, özlediğimiz eski tarihli senaryoya benzer bir konuyla buluşturmuş oldu.

Ancak yaşattırdıkları ve hissettirdikleri 1988 yapımı orijinal filmin oldukça gerisinde kaldı. Her ne kadar benzer tema ve ilerleyiş şekli belirse de hafızlarda oluşan o eski tat neredeyse hiçbir zaman gündeme gelemedi. Böylece havada kalan bir senaryo ortaya çıkmış oldu.

Amerikan Rüyası 2 Film Konusu Yorumu

Sahneler Prens Akeem ve 3 kızının heyecanlı dövüş sahnesiyle start alıyor. İlk dakikadan itibaren dikkat çeken şey şaşalı kıyafetler ve lüks yaşamları oluyor. Anlayacağınız üzere Zamunda’ya sahip olmanın avantajları belli oluyor.

Ancak filmin seyri Akeem’in babası Kral Jaffe Joffer’in ölüm döşeğinde olması sebebiyle değişiyor. Krallığın sahibinin değişecek olması sebebiyle varis Akeem, yeni kral oluyor. Fakat tahtını devredeceği bir erkek çocuğu olmadığı için işler sarpa sarıyor.

Fragmanlarda da gördüğümüz gibi Akeem’in gayrimeşru bir çocuğu var. Akeem bunu reddetse de Semmi’nin gözünden tarihler 30 yıl geriye gidiyor. Ve o gecede yaşanan olaylar gün yüzüne çıkıyor. Akeem olayları kabul etmemekte ısrarcıyken ufak detayların ortaya çıkmasıyla çocuğunun varlığına inanıyor. Böylelikle Akeem ve Semmi’nin Amerika yolculuğu başlamış oluyor. Bu süre zarfında hafızalar 1988 yılına gidiyor. Akeem ve Semmi’nin ön planda olduğu dakikalarda gözlerin pasları silinirken gayrimeşru çocuğun -Lavelle- hikayesine değiniliyor.

IMDb: 5,5

Sonuç olarak nispeten eğlenceli fakat eski filmin gerisinde kalan bir hikâye izleyenlerle buluşmuş oldu. Bazı sahnelerde 1988 yapımı filmin damağımızda bıraktığı tatları hissetsek de bu dakikalar oldukça kısıtlıydı. Bu da genele bakıldığında seyri olumsuz etkiledi. Yine de benim için keyifliydi. Eddie Murphy’nin bildiğimiz tavırlarına şahit olmak ve yine göreceli miktardaki komik sahneler görülmeye değerdi. 10/10 bir içerik olmasa da şans vermenizi tavsiye ederim. Diğer yazılarda görüşmek üzere. İyi seyirler…