Posted 5 Nisan 2021 by Canberk Hatipoğlu Filmler

Balıkçının Günlüğü Film Konusu, Yorumu ve İncelemesi

Balıkçının Günlüğü Film Konusu, Yorumu ve İncelemesi yazımızda; Balıkçının Günlüğü (The Fisherman’s Diary) film konusu, Netflix yorumu, incelemesi, Netflix, yönetmeni, karakterleri, oyuncu kadrosu, yayınlanma tarihi, fragmanı gibi soruların cevaplarını bulacaksınız…

Kamerun ve diğer birkaç ülkede “uzun metrajlı en iyi dram filmi” ödülüne layık gösterilen Balıkçının Günlüğü, duygusal temasıyla göz kamaştırıyor. Gerçek bir hikâyeden uyarlanmasının yanı sıra özellikle son dönemlerin çok konuşulan meselelerinden biri olan “kadın gücüne” vurgu yaparak çarpıcı bir işe imza atıyor. İsmini ilk olarak I Will Tell Film Festivali’nde duyduğumuz The Fisherman’s Diary’nin diğer detaylarına yazının devamında ulaşabilirsiniz.

Netflix’in geçtiğimiz aylarda yayınlandığı “gerçek hikâyeden uyarlamalar” listesine 4 Nisan itibariyle yeni bir film katıldı. Listedeki diğer filmler gibi; dünyanın herhangi bir noktasında yaşanan ve neredeyse hiç duyulmamış bir konuyu ele aldı. Özellikle Türkiye’deki bireylerin merakla izleyeceğini düşündüğüm film; çevredeki kimseler tarafından güçsüzleştirilen ve yalnız bırakılan kadınların, bir şeyi arzuladıklarında ona bir şekilde ulaşacağının ispatını yapmış oldu.

Diğer trend filmlere tıklayarak ulaşabilirsiniz.

“Okumak, kadınlar için bir hiçtir. Okula gidenler aptaldır. Kadınlar okumaya, eğitim için gitmez.” Az önce paylaştığım cümleler, filmin içinden alınmış sözlerdir. Bu cümleleri sadece filmlerde duymadığımızı biliyorum. Ancak konumuz gereği film üzerinden ilerlemenin mantıklı olacağını düşünüyorum.

Gelenekleri ve tek işleri balıkçılık sektöründe olan bir ailenin kızı olan Ekah; hasta annesi ve balıkçı babası Solomon ile yaşamını sürdürmektedir. Balıkçılığın en işlek olduğu kasabalardan birinde yaşayan aile, haliyle geçimini balıkçılık üzerinden sağlar. Ve bu miras yüzlerce yıl geriye dayanmaktadır.

Balıkçının Günlüğü Film Konusu ve Yorumu

Filmin açılış sahnesiyle birlikte Ekah ve Solomon, günün satışlarını yapıp evlerine dönerler. Baba-kızın ilişkisi oldukça iyi gözükür. Ekah’ın çok çalışkan bir kişiliğe sahip olduğu ve bu sayede babasına büyük katkıda bulunduğu ortaya çıkar. Fakat 12 yaşındaki bir kızda olabilecek hayat enerjisine veya mutluluğa sahip değildir.

Bunun ilk sebebinin yataktan kıpırdayamayan hasta annesi olduğu ön görülebilir. Ya da babasının, annesine karşı olan -kısmen- soğuk davranışları. Ancak en temel sebebi, Ekah’ın içinde bulunan okuma arzunun karşılanmamasıdır. Çünkü babasına ve yerli halka göre; okumak kadınlar için bir hiçtir. Kadınlar okumamalı, ailelerine yardım etmeli ve daima hizmet etmelidir.

Küçük kız okula giden yaşıtlarını gördüğünde içindeki ilk kıvılcımı görür. Okumaya, yeni bilgiler öğrenmeye açtır. Babası kızının elinde bir kâğıt parçası gördüğünde, net duruşunu belli ederek kâğıdı ateşe atar. Çünkü eşine de aynı tavrı koymaktadır. Bu sebeple araları iyi değildir.

Ekah günlerini balık satışı ile geçirirken evden sarsıcı bir haber gelir. Annesi ağrılarına yenik düşmüş ve hayatını kaybetmiştir. Ölümden sonra, küçük yaşına veya nispeten yoksul hayatına rağmen hırslı kişiliğine bürünür. Annesinin geçmiş notlarını, belgelerini karıştırır. Böylece annesinin notları arasında gördüğü Malala isimli genç kadının başarı hikayesinden etkilenme süreci başlamış olur. Bu başlangıç onu zirveye taşıyacaktır. Tamamen çarpıcı ve duygusal bir hikâye…

Halkın kadınlar üzerinde kurmuş olduğu negatif baskıyı hiçe sayarak hayatını sıfırdan inşa eden bir kız takdire şayandır. Her gün duymuş olduğu “yapamazsın, gidemezsin, okuyamazsın” gibi katı tabuların üstüne benliğini koyarak sağlam adımlarla ilerlemesi kıskanılacak türdendir. Oysa bu noktada vermiş olduğu tek savaş katı kurallara karşı da değildir. Babasına her şeyden çok değer verirken ve onun için her şeyi yapabilecek bir durumdayken, onu karşına alabilecek cesarete ulaşması en önemli savaşlarından birisidir. Mutlaka izleyin…

IMDb: 7,1