Netflix Yapımı Making a Murderer Belgeseli Konusu ve Yorumlarım

Türkçe adıyla “Bir Katil Yaratmak” diyebileceğimiz Netflix yapımı Making a Murderer belgeseli; 18 Aralık 2015 tarihinde gösterime giren, izlediğim en iyi belgeseller arasında gösterebileceğim bir mini dizidir. Çekimleri 10 yıl süren belgeselin, yönetmenliği ve senaristliği Moira Demos ve Laura Ricciardi’ye ait. Belgesel 2 kısımdan oluşuyor ve her kısımda 10 bölüm bulunuyor. Bölümlerin ortalama uzunluğu ise bir saat. Birçok dalda ödüle layık gösterilen belgeselin IMDb puanı 8,6 olarak açıklanmıştır.
When They See Us dizisinde gördüğümüz gibi Making a Murderer dizisi de, Amerika’nın hukuk sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine yol açan yapı olarak değerlendiriliyor. Tecavüz ve cinayete teşebbüs suçuyla yargılanan ve hapse giren Steven Avery’nin, masumiyetini ispatlamak için uğraştığı hukuki süreç sizlerle buluşuyor.
Dizinin ayrıntılı açıklamasına geçmeden önce, dizinin yapımcılığını üstlenen Netflix’e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Netflix yaşanan olayları, savcıların ve dedektiflerin aksine, şeffaf bir şekilde insanlara sunarak, haksız yere hapis cezası yiyen Steven Avery’nin masum olduğunu kanıtlarıyla birlikte milyonlara sundu ve insanlarda farkındalık yarattı. Böylelikle toplum, adalet sistemini sorgular hale geldi ve insanlar Steven Avery’e olan desteklerini çeşitli yollarla gösterdiler. Making a Murderer Belgeseli Konusu ve Yorumlarım sizlerle…
Making a Murderer Belgeseli Konusu
I. Kısım

Suçsuz olduğu halde hapse giren Steven Avery’in davasını yakından inceleyelim. Steven Avery kimdir ve hikâyesi nedir sorularıyla başlamak gerekirse; 9 Temmuz 1962 tarihinde doğan, Wisconsin Manitowoc County’de yaşayıp büyüyen, IQ seviyesi 70 olan ve okul hayatında gerekli başarıları gerçekleştirememiş bir adamdır. Babası ve abisiyle, aile mesleği olan otomobil hurdacılığıyla geçimini sağlar. Lise yaşlarında arkadaşlarıyla karıştığı hırsızlık olayları yüzünden az zamanlı olsa da hapse girmişliği vardır. 19 yaşına geldiğinde Lori ile evlenir ve dört tane çocukları olur.
Hayatlarını bir şekilde idare eden Avery ailesinin başına 1985 yılında bir facia gelir. Sahilde koşuya çıkan Penny Beerntsen isimli kadın saldırıya uğrar. Vahşi bir şekilde tecavüze uğrayan kadın, öldüresiye dövülür ve açık alanda terk edilir. Beerntsen bulunduktan sonra detaylı muayeneden geçer ve üzerinde saldırgana ait DNA tespit edilir. Teknoloji yetersizliğinden dolayı mağdurun üstünde bulunan DNA hiçe sayılır ve soruşturma daha ilkel yöntemlerle ilerler. Dedektiflerin önderliğinde yürütülen sorguda, Beerntsen’den eşkâl teşhisi istenir ve bir tane robot resim çizilir. Robot resmi sonucu oluşan eşkâl, Steven Avery’e benzemektedir.
Bu olayların üstüne Steven tutuklanır. Masum olduğunu ve orada bulunmadığını söyler. O saat diliminde farklı bir yerde olduğunu ve şahitlerinin olduğunu sunar. Fakat ne yaparsa yapsın çaresi yoktur. 32 yıllık hapse çarptırılır.
Yıllar ilerler, haksız yere yattığı 18 yıldan sonra yani 2003’te, Wisconsin Üniversitesine bağlı Masumiyet Projesi davayı alır ve 18 yıl önce teknoloji yetersizliğinden dolayı yapılamayan DNA testi gerçekleştirilir. DNA testi sonucu Steven Avery’nin suçsuz olduğu anlaşılır. Tam 18 yıl boyunca haksız yere hapiste yatan Steven Avery hapisten çıkar ve artık onu yeni bir hayat beklemektedir(!).
Ülke çapında sembol haline gelen Steven, 18 yıl boyunca haksız yere hapis yattığı için bölge savcısını ve ilçe şerifini suçlar, onlara dava açar. Alacağı tazminat ise 36 milyon doları bulur.
II. Kısım

Hapisten çıktıktan 2 yıl sonra, hayatının çoğunu hapiste geçirmesine rağmen yine de hayata tutunmaya çalışıyor. Her şey yeniden güzelleşmeye başlamışken,2005 yılında başına yine dudak ısırtacak bir olay geliyor. Teresa Halbach isimli kadın, Avery hurdalığına geliyor ve bir kamyonetin fotoğrafını çekiyor. Fotoğrafı çektiği günden sonra ondan hiçbir şekilde haber alınamıyor. Teresa için araştırma ve soruşturma operasyonları başlıyor. Steven Avery onu gören son kişi konumunda olduğu için tutuklanıyor. Steven bir önceki davasında olduğu gibi bu davada da suçsuz olduğunu belirtiyor.
İlerleyen günlerde, Steven’nin zihinsel engelli yeğeni Brendan Dassey ilginç bir şekilde davaya dâhil oluyor. Polislere göre Brendan ifadesinde; kendisi ve Steven, Teresa’yı ilk önce taciz ettiklerini daha sonra yakarak öldürdüklerini söylüyor. Fakat bunu kendi ağzıyla mı söylüyor yoksa polisler bir şekilde almak istediklerini zorla Brendan’dan alıyorlar mı?

Belgeselin tamamı böyle soru işaretleriyle dolu; Teresa Halbach’ın arabasının Avery hurdalığında bulunması, Steven Avery’nin evinde Teresa Halbach’ın anahtarının bulunması, arabanın içinde çeşitli yerlerde Steven’in kanının bulunması gibi Avery’nin aleyhine kullanılacak sayısız delil mevcut.
Dava yıllar yıllar sürüyor, Avery ailesi parasız kalıyor ve avukat tutamayacak hale geliyorlar. Steven bu suçu işlemediğini söylüyor, avukatları “bu delilleri polis koydu, Steven’la alıp veremedikleri var” şeklinde savunma yapıyorlar.
2007 yılında jüri Steven’ı şartlı tahliyesiz müebbet hapse, Brendan’ı ise 2048’de tahliye olabilme koşuluğuyla müebbet hapse çarptırıyor.
Yıllar sonra Steven’in karşısına Kathleen Zellner isminde bir avukat çıkıyor. Bu kadını diğer avukatlardan ayrı kılan şey ise hapiste bulunan sayısız masum insanı özgürlüğüne kavuşturması. Davayı alıp, soruşturma sürecini detaylı inceledikten sonra bir şeylerin ters gittiğini ve delillerin mantık çerçevesinde olmadığını görüyor. Davayı en küçük noktalarından en büyük noktalarına kadar inceliyor. Başka testler için talepte bulunuyor. Hatta Teresa’da bulunan arabanın aynısından kendisine alarak, deliller hakkında simülasyon gerçekleştiriyor.
Tüm bu çabaların sonunda beklenen sonuç gerçekleşmiyor. Ve 26 Haziran 2020 itibariyle Steven Avery ve Brendan Dassey hala hapishanede.

Belgeselin her anı sizi şok etmeyi başarıyor. Bize aktarılana göre; Steven Avery ve Brendan Dassey’in sonuna kadar suçsuz olduğudur. Birinci ve ikinci kısımda da görüldüğü gibi, ilçe şerif ve savcılarının Steven Avery ile alıp veremediği bir durum mevcuttur. Bu yüzden onun hapse girmesi ve çıkmaması için ellerinden geleni yapmışlardır. Hatta delillerin, polisler tarafından yerleştirildiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Her iki olayda da soruşturmayla ilgilenen şerif ve yardımcılarının aynı olması bunun en basit kanıtıdır.
Categories
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.