Penceredeki Kadın Film Konusu, Yorumu ve İncelemesi

Penceredeki Kadın Film Konusu, Yorumu ve İncelemesi yazımızda; Penceredeki Kadın film konusu, yorumu, incelemesi, Netflix eleştirisi, yönetmeni, senaristi, oyuncuları, karakterleri, yayınlanma tarihi, IMDb puanı, fragmanı, hakkında, özeti, analizi gibi soruların cevaplarını bulabileceksiniz. Keyifli dakikalar dileriz…

A.J. Finn’in aynı isimli romanından Joe Wright tarafından beyaz perdeye uyarlanan Penceredeki Kadın, uzun süren çekimler ve ertelemeler sonucunda nihayet izleyenle buluştu. Başrolünde yakın tarihte yayınlanan Hillbilly Elegy, Sharp Objects ve Nocturnal Animals yapımlarından tanıdığımız Amy Adams yer alırken başarılı oyuncuya Gary Oldman, Anthony Mackie gibi isimler eşlik etti.

Darkest Hour, Atonement, Pride and Prejudice ve Hanna gibi filmlerinden sonra yeni bir işe kalkışan Joe Wright; her bir yönetmen gibi senaryosunu ilgi çekici ve takip edilemez olmasını hedefledi. Diğer filmlerindeki konulara nazaran başrolünü gizemli ve ön görülemez bir parçaya oturttu. Bu sayede 100 dakikalık bir yapboz sunarken her bir saniyesiyle izleyeni tedirgin etmeyi başardı. Daha iyisi olabilir miydi? Evet, kesinlikle olurdu. Ancak yine de yıl içerisinde kendisini hatırlatacak bir kritere ulaşmayı bildi. Film konusu ve diğer detaylar şu şekilde:

Penceredeki Kadın Film Yorumu

Hikâye, kendisini Dr. Anna Fox olarak tanıtan bir kadının giriş cümleleriyle başlar. Evinde mahsur kaldığını iddia eden genç kadının aslında agorafobik olduğu anlaşılır. Bu sebeple dışarıya kendisini kapatmış ve koca evde yalnız başına yaşamaktadır. Kocası Ed ve kızı Olivia ile de yolları ayrılmıştır. Kısacası hiçbir işle ilgilenmemekte ve sadece pencere açısındaki komşuları hakkında fikirler elde etmektedir.

Anna’nın yeni serüveni; karşı eve taşınan ve oldukça kaliteli bir yaşam sürdüklerini düşündüğü Russell ailesi ile devam eder. Aile hakkında her gün yeni fikirler elde ederken oğul Ethan ve anne Jane ile tanışmanın mutluluğuna erişir. Keyifli bir gece, şaraplar, iç açıcı sohbetler… Jane evine döndükten sonra uyku için odasına dönen Anna, karşı evden gelen imdat çağrılarıyla yatağından fırlar. Karşı pencerede bıçaklanıp karnı kan içinde olan Jane’i görür. Anna telaş içinde polisleri arar. Akabinde polisler eve adımını atarken karşısında tanımadığı birtakım kişileri görür. Karşısındaki kişi Bay Russell ve kendisinin Jane Russell olduğunu iddia eden -gece beraber oturduğu kadın değil- başka bir kadındır.

Filmin geri kalanı beklenilen gerilim dozajına ulaşmakta başarılı bir iş çıkartır. Yönetmen Anna’nın ilaçlar ve evde takılıp kalmasından dolayı; Anna’nın -tabiri caizse- kafayı yediğini düşünmemize olanak sağlar. Devamında şok edici gerçekler gün yüzüne çıkarken şiddet ve göz kamaştıran akıl oyunları oynanmaya başlanır. Her ne kadar akıl oyunları seviyesi sürpriz boyutunu aşamasa da kıvrımlarla dolu olması negatif bir durum olarak lanse etmemize imkân tanımaz. Nihayetinde de; harika olmayan ancak yazının başında da belirtmiş olduğum gibi, birkaç yıl hatırlanacak düzeyde bir film çıkmış olur. Sonuç olarak: 6/10

Diğer bir yeni film: Oksijen

The Woman in the Window Oyuncuları ve Karakterleri

• Amy Adams – Anna Fox
• Fred Hechinger – Ethan Russell
• Gary Oldman – Alistair Russell
• Julianne Moore – Jane Russell (Katie)
• Jennifer Jason Leigh – Jane Russell
• Wyatt Russell – David

Penceredeki Kadın Film Konusu, Yorumu ve İncelemesi yazı sonu. Diğer içeriklerden anında haberdar olmak için siteye abone olabilirsiniz. O halde diğer içeriklerde görüşmek üzere…