
Snowpiercer Film Konusu, Yorumu ve İncelemesi yazımızda; Snowpiercer film konusu, yorumu, incelemesi, yönetmeni, senaristi, oyuncu kadrosu, yayınlanma tarihi gibi soruların cevaplarını bulacaksınız…
Bugün sizlere yakın zamanda dizisi de yayınlanmış olan, aslen bir çizgi romanı esas alan bir filmden bahsedeceğim. Her zamanki yaptığım film yorumların aksine; bugün direkt konuyu açıklayarak başlamak istiyorum.
İlginizi Çekebilir: Netflix En İyi Romantik-Komedi Film Önerileri
Küresel ısınmanın önemli derecede arttığı ve bunu gidermek adına atmosfere salınan bir kimyasal ile –neredeyse- dünyanın sonu gelmiştir. Fakat bu kimyasal ile birlikte dünya ölümcül bir soğuğun eşiğine girer. Bu ölümcül soğuktan dünyada sadece 1000 kişi kalır. Bu 1000 kişi, sürekli hareket halinde olan 1001 vagonlu bir trenin içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışır.
Bir sürü vagon ve herkese yetecek kadar alan… İnsanlar trenin içinde tabii ki mutlu mesut yaşamazlar zaten böyle düşündüğünüzü pek sanmıyorum. Sınıf farklılıkları burada da mevcuttur. (nerede yok ki?) En zenginler ilk vagonlarda yer alıyor. Vagonlar çok ayrıntılı bir şekilde gösterilmiyor fakat size birkaç ayrıntı vermek istiyorum. Bu en zenginler dediğimiz sınıfın, kendilerine ait şömine vagonları bulunuyor. İstedikleri zaman etraflarına bakabilecekleri, görüntüsü ile mest eden bir vagon; yemek yedikleri kafe tarzında bir vagon; onlara özel bir akvaryum… Anlatmak istediğimi sanırım anladınız.
Snowpiercer Film Yorumu
Arkalara gittikçe, bu zengin insanlar ve onların çocukları için geliştirilmiş; kütüphane, hayvanat bahçesi ve hastane tarzı birimler yer alıyor. Daha da arkalarda meyve ve sebzelerin yetiştirildiği seralar yer alıyor. Ve insanların ihtiyaçlarını giderebilmek adına bir pazar bulunuyor. Şimdi geldik trenin en arka sınıfına. Sayıları zenginlerin sayılarından kat kat fazla olmasına rağmen, günlük hayatta kullandığımız “sıkış tepiş” bir şekilde hayatlarına devam ediyorlar.
Sizin de tahmin edebileceğiniz üzere, film bu arka sınıfın ayaklanmasıyla başlıyor. Bu ayaklanmanın kahramanı ise Curtis. Arkadaşların kurtarmak adına, trenin yöneticisi olan Wilford’u ele geçirmeye çalışır. Bu esnada sizleri, birbirinden şaşırtıcı ama bir o kadar da gerçekçi sahneler bekliyor. Bazen hayretler içinde kaldığınız bazen ise gerçek hayattan kesimler gördüğünüz ustaca tasarlanmış bir film Snowpiercer. İster ayakkabı sahnesi olsun isterse içerdeki muhbir olayı olsun…
Yukarıda da bahsettiğim gibi film, Le Transperceneige isimli bir çizgi romandan uyarlanmış. Okumayı daha çok seviyorum diyorsanız bu çizgi romanı okuyun, film izlemeyi daha çok seviyorsanız 2013 yapımı filmi izleyin ya da 2020 yapım tarihli diziyi izleyin. Filmi ve doğal olarak konuyu çok sevdiğim için yakın zamanda dizisini de izleyeceğim.
Snowpiercer film yönetmenliği ve senaristliği Güney Koreli Bong Joon-ho tarafından gerçekleştirilmiş. Ayrıca kendisinin ilk İngilizce filmiymiş. IMDb puanını tatmin edici bulmasam da (7,1) Güney Kore tarihindeki en iyi filmler arasında gösterebilirim. Filmin birçok ödüle layık gösterilmesi de bunun en basit örneği.
Filmin oyuncu kadrosunda ise birbirinden başarılı ve kendilerine hayran olduğumuz isimler yer alıyor. Çoğu insanın kalbinde taht kurmuş olan Chris Evans, Curtis rolüyle karşımızda yer alıyor. Wilford karakterini başarıyla gerçekleştiren Ed Harris; Mason karakterini canlandıran Tilda Swinton; Edgar rolüyle Jamie Bell; Gilliam rolüyle John Hurt; Tanya rolüyle Octavia Spencer; Andrew rolüyle Ewen Bremmer ve 2019 yapımı Parazit filmindeki performansıyla hafızalarda yer edinmiş Song Kang-ho yer alıyor. Hiç vakit kaybetmeden açın ve izleyin..
İlginizi Çekebilir: Nightcrawler
Categories