The Father (Baba) Film Konusu ve Yorumu
The Father (Baba) Film Konusu ve Yorumu yazımızda; The Father (Baba) film konusu, yorumu, incelemesi, eleştirisi, Oscar, 2020 yönetmeni, senaristi, oyuncu kadrosu, yayınlanma tarihi, IMDb puanı, fragmanı gibi soruların cevaplarını bulacaksınız…

Kimsenin dilinden düşüremediği, Oscar tarafından adaylıklara layık gösterilen, büyük izlenme sayıları elde eden bir filmi izlemek de -naçizane- yorumlar yapmak da pek kolay değildir. Yorumlamak kısmı nispeten daha kolaydır. Ancak izleme kısmı, beklenildiğinden zordur. Çünkü günden güne artan pozitif yorumlar sizleri yorabilir ve beklentilerinizi tavana çıkartabilir. Akabinde film sırasında elde edebileceğiniz ufak bir olumsuz nokta, oluşturulan efsanevi film algısını yok edebilir.
Fakat The Father lanse edildiği kadar başarılı bir filmdir. Tamamen duyguları ön plana çıkaran, dünya üzerindeki en ruhani kavramlardan birine el atan bir his yapımıdır. Yaşlının-gencin bayılarak izleyeceğini düşündüğüm manevi yönü yüksek bir baş yapıttır. Beklentileri yükselten bireyler arasına ismimi yazdırdığıma göre film konusu hakkında birkaç bilgi verebilirim…
The Father, çevremizdeki veya dünya üzerindeki yaşlı bireylere yakın bir temas kurmamıza olanak sağlar. Ruh hallerine, geçmişteki sıkıntılarına, gündelik rahatsızlıklarına empati ile yaklaşıp; anın ve sevdiğimiz kişilerin değerini bilmemize yardımcı olur. Filmi duygu yüklü ve ruhani yapan sebep de budur.
Merkezine ise Anthony isimli yaşlı fakat oldukça sevimli bir babayı koyar. Geçmişi mühendislik alanındaki başarılarla dolu olan safkan bir İngiliz aile üyesidir. Fakat yaşı artık oldukça ilerlemiş, fiziksel olarak diri gözükse de zihinsel olarak problemler yaşamaktadır. Hafızasındaki gerçekler, hayallere; gerçekleştirmek istediği arzular ise halüsinasyonlara dönüşmektedir. Yaşlı olmasına rağmen danslarıyla ön plana çıkan eğlenceli, anın tadını çıkarmaktan keyif alan birisidir. Aynı zamanda da oldukça inatçıdır.
The Father (Baba) Film Yorumu
O kadar inatçıdır ki kızı Anne’nin kendisiyle ilgilenmesi için tuttuğu hemşirelere (bakıcı) nefes aldırmamakta ve cümleleriyle onları bezdirmektedir. Haliyle bakıcılar da arkasına bakmadan kaçıp gitmektedir. Anne, babasına her daim yardım etmeye çalışsa da kendi hayatı, işi vardır. Yakında Paul isimli bir erkekle evlenecek ve Fransa’ya taşınacaktır.
Anthony kızının Fransa’ya gideceğini duyduğunda yerle bir olur. Belli ki yalnızlıktan ve eve hapsedilmekten korkar hale gelmiştir. Bu düşünceleri kızına aktarmak üzere eve gittiğinde karşısında Anne’e benzer görünümlü tamamen farklı bir kişiyi bulur. Bu sahneden sonra kendi akıl sağlığını, neyin gerçek neyin hayal olduğunu irdelemeye başlar.
Oyun yazarı Christopher Hampton’nın katkılarıyla yaratılan hikaye, Anthony’nin akıl sağlığını her saniye daha da kaybetmesiyle ilginç bir hal alır. 90 dakikalık sürenin tamamı bir apartman dairesinde çekilir. Öyle ki bu evdeki her kapı, yeni bir gelişmeyi tetiklemekte ve Anthony’nin bir başka mücadelesini konu etmektedir. Her sahne izleyeni ayrı bir soru işaretine sürüklemektedir. Bu sahnelerin ortak amacı ise hafızasını kaybeden yaşlı bir adamın beyninin içinde neler döndüğünün ispatıdır.
Sinema tarihinin babalarından biri olan Anthony Hopkins’i The Father filmi ile onurlandıran yönetmen Florian Zeller, ince düşünce ve kurgusuyla ilk dakikadan takdiri hak eder. 85 yıllık ömrüne onlarca, yüzlerce içeriği sığdıran Hopkins mesleğin gerçek bir babasıdır. Fakat nedense hala prime döneminde hissini vermektedir. Yaşlanmasına rağmen kalitesi ve duruşu bildiğimiz gibidir. Bu başarılı isme diğer bir başarılı oyuncu Olivia Colman’ın eklenmesiyle tadından yenmeyen bir içerik ortaya çıkar. Kesinlikle izleyin. 10/10
IMDb: 8,3
Mutlaka Göz Atın: Pagglait
The Father (Baba) Film Konusu ve Yorumu yazı sonu. Diğer içeriklerde görüşmek üzere…
Categories
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.